Lojistik devi DoorDash, yapay zekâ ve robot teknolojilerini birleştirerek yeni bir dönemin kapılarını araladı. Şirket, tamamen kendi laboratuvarında geliştirdiği Dot adlı otonom teslimat robotunu Amerika sokaklarında test etmeye başladı.
Dot, insan kuryelerin yerini almak yerine onlarla birlikte çalışarak teslimat süreçlerini optimize etmeyi hedefliyor.
Dot: Akıllı, Hızlı ve Güvenli Teslimat Asistanı
DoorDash Labs ekibi tarafından geliştirilen Dot, kaldırımlarda, bisiklet yollarında ve araç yollarında güvenli şekilde hareket edebiliyor.
Yaklaşık 1,37 metre yüksekliğinde ve 350 pound (159 kg) ağırlığında olan robot, birden fazla kamera, radar ve lidar sensörü ile çevresini algılıyor.
Yapay zekâ destekli görsel tanıma sistemi sayesinde çevredeki yayaları, araçları ve engelleri anlık olarak tespit edebiliyor. Bu sayede karmaşık şehir ortamlarında bile güvenle teslimat yapabiliyor.
Dot’un maksimum hızı 32 km/s civarında ve yaklaşık 13 kg taşıma kapasitesine sahip. Bu da pizza, içecek ya da küçük market alışverişleri gibi kısa mesafeli teslimatlar için ideal bir çözüm sunuyor.

Otonom Teslimat Ağına Geçiş
DoorDash, Dot’u sadece bir robot olarak değil, daha geniş bir otonom teslimat ağı vizyonunun ilk adımı olarak konumlandırıyor.
Şirketin geliştirdiği Autonomous Delivery Platform sistemi, her siparişte en uygun teslimat modunu otomatik seçiyor.
Bu sistem, mesafe, trafik, maliyet ve zaman kriterlerine göre karar vererek, teslimatın insan kurye, robot veya drone tarafından yapılmasını sağlıyor.
Bu yaklaşım, DoorDash’in yalnızca yemek teslimatında değil, perakende ürünlerde de “son kilometre” lojistik çözümleri sunma planlarının bir parçası.
İlk Test Alanları ve Pilot Uygulamalar
DoorDash, Dot’u ilk olarak Arizona eyaletinde, özellikle Tempe ve Mesa bölgelerinde test etmeye başladı.
Bu pilot bölgeler, hem geniş kaldırımları hem de teknoloji dostu şehir altyapısıyla dikkat çekiyor.
Test sürecinde, robotların restoranlardan müşterilere kadar olan kısa mesafelerde nasıl performans gösterdiği ve kullanıcı deneyimi gözlemleniyor.
Teknolojinin Arkasındaki Güç
Dot, radar + lidar + kamera kombinasyonlu sensör sistemine sahip. Bu sayede gece ve gündüz koşullarında net görüş sağlıyor.
Ayrıca DoorDash mühendisleri, Dot’un “dost canlısı” bir tasarıma sahip olmasına özellikle dikkat etti. Robotun yüz kısmındaki LED gözler, yayalarla daha güvenli bir iletişim kurmasını sağlıyor.
Küresel Etki ve Gelecek Planları
DoorDash, Dot’un başarıyla test edilmesi halinde bu teknolojiyi ABD dışına taşımayı planlıyor.
Şirketin amacı, robotik teslimat sistemini şehir içi yoğun trafik ve yüksek iş gücü maliyetleri yaşanan bölgelerde kullanarak verimliliği artırmak.
Robot teslimat sistemi, hem trafik yoğunluğunu azaltma hem de karbon salımını düşürme potansiyeline sahip.
Karşılaşılan Zorluklar
Robotik teslimat sistemleri, halen bazı zorluklarla karşılaşıyor:
- 
Kaldırım altyapısının her şehirde farklı olması 
- 
Merdiven, asansör gibi fiziksel engeller 
- 
Güvenlik ve vandalizm riski 
- 
Kullanıcıların robotlarla etkileşim alışkanlığı eksikliği 
DoorDash, bu sorunları çözmek için hem yerel yönetimlerle hem de teknoloji ortaklarıyla iş birliği yapıyor.
Sonuç: Şehir Lojistiğinde Yeni Bir Çağ
DoorDash’in Dot robotu, şehir içi teslimatlarda daha verimli, sürdürülebilir ve yenilikçi bir dönemin başlangıcı olabilir.
Robot, insan kuryelerle birlikte çalışarak hem şirketlerin maliyetlerini düşürmeyi hem de kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi amaçlıyor.
Teknoloji hızla gelişirken, Dot gibi çözümler şehir hayatında yeni bir normal yaratmaya hazırlanıyor.
Kaynak:
DoorDash Resmi Duyurusu
 
			 
					





