Japonya, eğitimde yeni bir sayfa açtı. Ülkedeki bazı okullar artık dersleri yapay zekâ destekli öğretmen asistanlarıyla yürütüyor. Böylece, öğrenciler kişisel öğrenme desteği alıyor ve öğretmenler daha verimli çalışıyor.
Eğitim Bakanlığı (MEXT), 2025 yılında pilot projeleri başlattı. Yapay zekâ yazılımları öğrencilerin performansını ölçüyor ve öğretmenlere anında öneriler iletiyor. Ayrıca, sistem öğrencilerin dikkatini analiz ediyor ve gerekli yönlendirmeleri sağlıyor. Bu sayede, derslerde daha aktif bir öğrenme ortamı oluşuyor.
Bazı sınıflarda artık iki öğretmen görev yapıyor. İnsan öğretmen dersi anlatıyor, yapay zekâ asistan ise öğrencilerin tepkilerini izliyor. Sonuç olarak, öğrenciler derse daha fazla katılım gösteriyor. Özellikle, öğretmen eksikliği yaşayan bölgelerde bu yöntem büyük fayda sağlıyor.
Kumamoto kentindeki uygulama bu yaklaşımın ilk örneklerinden birini oluşturdu. Robot öğretmen asistanlar, öğrencileri motive etti ve devamsızlık oranını azalttı. Dahası, Japonya bu deneyimden elde ettiği sonuçlarla yapay zekâyı eğitim sistemine daha güçlü şekilde entegre etti.
Eğitim teknolojisi uzmanı Hiroshi Tanaka, bu modeli “öğretmeni destekleyen ikinci bir zeka” olarak tanımlıyor. Ona göre, yapay zekâ öğretmenlerin yerini almıyor; tam tersine onların gücünü artırıyor. Ayrıca, sınıf içi etkileşimi de daha dinamik hale getiriyor.
Güney Kore ve Çin de benzer sistemleri test ediyor. Ancak, Japonya insan ve yapay zekâyı aynı sınıfta buluşturarak farklı bir yaklaşım sunuyor. Bu nedenle, ülke hibrit eğitim modelinde öncü konuma geliyor.
Yapay zekâ artık sadece bir yazılım değil. Aksine, öğrenme sürecinin aktif bir parçası haline geldi. Geleceğin sınıflarında öğretmen masasının yanında veri toplayan dijital asistanlar yer alacak. Sonuçta, eğitim insan ve teknoloji işbirliğiyle tamamen yeni bir boyut kazanacak.





